KALİTELİ ÜRETİM İÇİN İLAÇ VE HORMON KULLANIMINA DİKKAT
KALİTELİ ÜRETİM İÇİN İLAÇ VE HORMON KULLANIMINA DİKKAT

Yönetim Kurulu Başkanımız Hüsnü Tuğrul; Kuru üzüm üreticisinin geleceğine değindi.  Yönetim Kurulu Başkanımız Hüsnü Tuğrul yaptığı açıklamada; İlçemiz iklimi, toprak yapısı ve coğrafi yapısı nedeni ile çeşitli tarım ürünlerinin yetiştirilmesine müsait olmasına rağmen ağırlıklı olarak bağcılığa yönelme olmaktadır. Bunun da en büyük nedeni Manisa Bölgesi ile neredeyse ismi özdeşleşmiş olan dünyaca ünlü çekirdeksiz kuru üzümlerin sadece Manisa ovasında yetişmesi ve tamamına yakınında ihracat edilmesidir. Türkiye, A.B.D, Şili, İran, G. Afrika dünyanın en önemli çekirdeksiz kuru üzüm üreticisi ülkelerindendir. Ülkemiz üretim bakımından A.B.D.den sonra en fazla çekirdeksiz kuru üzüm üretimin gerçekleştiği 2. ülkedir. 2008-2009 sezonu itibariyle 348.847 tonluk kuru üzüm üretim miktarı ile dünya toplam kuru üzüm üretiminin yaklaşık % 36,3 ‘e yakınını ülkemiz tek başına karşılamıştır. Bu üzümün yaklaşık %18’i Salihli’mizde üretilmiştir. Ülkemizde üretilen çekirdeksiz kuru üzümün ancak % 10-15’i yurt içinde tüketilmektedir. Geriye kalan % 85’lik miktar ihraç edilmektedir. Ülkemiz dünya ihracatında lider konumundadır. Ülkemizden 2008 yılı içerisinde 100 ülkeye kuru üzüm ihraç edilmiştir. En önem pazarlarımız, başta İngiltere, Almanya, Hollanda, İtalya olmak üzere AB Ülkeleridir. 2008-2009 sezonunda 274.287 ton çekirdeksiz kuru üzüm ihraç edilerek yaklaşık 420 milyon dolar girdi sağlanmıştır.

Bilindiği üzere gıda sanayinin temeli tarımsal üretime dayanmaktadır. Tarım, beslenme odaklı bir sektör olduğu için tüm dünya nüfusu için büyük önem arz etmektedir. Ülkemiz Avrupa’ya meyve ve sebze ihracatı itibariyle önemli bir yere sahiptir. Türkiye’den ihraç edilen tarım ürünlerde AB Komisyonu Yönetmeliği pestisit kalıntı limitleri geçerlidir. Bu sebeple ürünlerimiz ihraç edilmeden önce bu limitlerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir.

Avrupa Birliği üye ülkeleri pestisit kalıntı limitleri, AB Komisyonu Yönetmeliği (EC) NO. 396/2005 sayılı yasaya göre uygulanmakta iken, 16 Kasım 2009 tarihinde kabul edilen (EC) NO. 1097/2009 nolu yeni yasa ile yeni limitler aşağıdaki gibi revize edilmiştir.

 

Pestisit MRL'nin Uygulanacağı Ürün ve Ürün Grupları ve Maksimum Kalıntı Limitleri (mg/kg)

Dimethoate Meyve & s. 0,02

Ethephon Meyve & seb. 0,05

Fenamiphos Meyve & s.0,02

Fenarimol Meyve & seb 0,02

Methamidophos Meyve & s. 0,01

Methomyl/ Thiodicarb M.S,02

Oxydemeton - Methyl M.S 0,01

Procymidone Meyve & s.0,02

Vinclozolin Meyve & s.0,05

 

Bu yasa ile gelen yeni limitler, AB üye ülkelerinin tamamında doğrudan uygulanacak ve 07 Haziran 2010 tarihinden itibaren uygulanmaya başlayacaktır.

Özellikle kuru üzümdeki ilaç kalıntısı problemi AB üye ülkeleri ile ticarette önemli bir sorun teşkil etmektedir. 07 Haziran 2010’dan itibaren Avrupa Birliği’nde yürürlüğe girecek Pestisit Kalıntı Limitleri Kararnamesi, ilk etapta en az 1 yıl ertelenerek kademeli olarak uygulanmaya konulmalıdır. Türkiye’den ihraç edilecek çekirdeksiz kuru üzümlerin Avrupa giriş kapılarında örnekleme yoluyla numune alınarak pestisit incelemesine tabi tutulacaktır. Fakat şu anda çiftçinin ve ihracatçının elinde bulunan ürün, geçen sene hazırlanmış ürünlerdir. Dolayısıyla AB’nin istediği standartlara uyulması çok zordur. Salihli Ticaret Borsası olarak, ilgili makamlar nezdinde temasa geçerek regülâsyonun en az bir sene sonraya ertelenmesi için gerekli girişimleri yapmaktayız. Amacımız bu sürenin bir geçiş süreci olmasını ve esas uygulamanın 2011 yılından sonra başlatılmasıdır. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatının %70’inden fazlasını gerçekleştirdiğimiz AB üye ülkelerinin regülasyon ve kararları bizler için önemlidir. Alınan bu kararlar çerçevesinde kuru üzümde pestisit kalıntıları kısıtlamalarına uyabilmek için Borsamız; Ege İhracatçılar Birliği, İzmir Ticaret Borsası, Alaşehir Ticaret Borsası, Turgutlu Ticaret Borsası, Manisa Ticaret Borsası ve Tariş işbirliği ile 2009 yılının nisan ayında üreticilerimize yönelik bir eğitim projesi başlatmıştır. Bölgemizde ücretleri yukarıda saydığımız kurumlarca karşılanan ziraat mühendislerimiz bağ sahalarına inerek üreticilerimizi bilgilendirmişlerdir. Bu çalışmalarımız 2010 yılında da devam edecektir. İlçemizin en büyük gelir kaynağı olan ve tamamı ihracata giden çekirdeksiz kuru üzümde sıkıntı yaşamamak için çiftçisiyle, tüccarıyla, ihracatçısı ile siyasetçisiyle hep beraber el ele çalışmalıyız ve üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yapmalıyız. Sahip olduğumuz pazarları kaybetmemek için özellikle bilinçsiz ilaç kullanımından ve aşırı hormondan kaçınılmalı, mümkün olduğu kadar organik tarıma yönelmeliyiz. Üreticimiz en kaliteli ürünü yetiştirecek ki tüccarımız ve ihracatçımızda bu ürünü en iyi fiyata satacak. Hepimiz aynı geminin içindeyiz. Dolayısıyla bu sektörde yaşanan her sorun hepimizi yakından ilgilendiriyor. Hep birlikte el birliği ile ortak bir akıl üreterek bu olayı süreç içerisinde çözmek istiyoruz. Hepimiz taşın altına elimizi koyup üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Amacımız Kuru Üzümün geleceğini bir yerde daha aydınlık ve daha düzgün bir yere götürmektir. Onun için üreticilerimizi sağlıklı ve kaliteli üretim için bir kez daha ilaç ve hormon kullanımı konusunda son derece dikkatli olmaları konusunda uyarmak istiyoruz.dedi.