Meclis başkanımız Halil ÇÖYGÜN ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Salihli Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanımız Yetiş AKSOY, ‘Çekirdeksiz kuru üzüm ihraç eden ülkeler içinde başrol oyuncusu ülke Türkiye’ dir. Ülkemizin en önemli rakiplerinden biri ise İran’dır. Bu yıl rekoltenin aşırı düşük olması sonucu üzüm fiyatlarının piyasada 5.2 TL /kg seviyelerine kadar yükselmesiyle, Türk kuru üzümü ile İran kuru üzümü fiyatları arasında yaklaşık 450 - 500 $/ton farklar oluştu.
Üretimdeki düşüklüğü gördükleri halde bile, düşük fiyatla alivre satış yaparak taahhüt altına giren bazı ihracatçıların, bu taahhütlerini yerine getirmek ve yükselmekte olan üzüm fiyatlarını düşürmek için kalitesi Türk üzümü ile kıyas edilemeyecek kadar düşük ve Avrupa pazarlarına girmekte çok zorlanan İran üzümünü Mersin serbest bölgesinde tekrar işleyip, kalitesini yükseltip bu üzümlerin kutularını da değiştirerek Türk üzümü diye satmaya başladıkları duyumları alınmıştır. Bu duyumları da; “bu ihracatçıların borsalarda alım yapmamaları, fiyatları aşağı çekmeye çalışmaları, İran üzümünün 2.500$/ton seviyelerinde Avrupa pazarlarında boy göstermesi gibi etkenler” desteklemektedir.
Gelinen bu noktada üzüm üreticilerimiz, canla başla bu ülke ve bu ülkenin üreteni kazansın diye çalışan dürüst tüccarlarımız, dürüst ihracatçılarımız ve çiftçi kuruluşlarımız ve en önemlisi ülkemiz, hem ekonomik kayba, hem de yıllarca zorla kazanılmış pazarların 3-5 haksız rekabet yapan ihracatçı yüzünden kaybedilmektedir.
Burada tüm yetkilileri; ülkemiz ve ülkemizin geliri ve ticaretindeki kayıp adına, zorluklarla üreten üreticilerimiz adına bu haksız olaya dur demek için göreve çağırıyoruz.
Rekabet kurulunda kuru meyve ile ilgili bir komisyonun oluşmasının gerekliliğini de bir kez daha hatırlatarak, en azından ihracatta lider olduğumuz ürünlerin pazarını rakiplere kaptırmamak için gerekli tedbirlerin alınmasını yetkililerden bekliyoruz.
Zorla kazanılmış pazarları ve malın kalitesiyle orantılı oluşan fiyat seviyelerini, kişisel hırs ve çıkarları için rakip ülkelere kaptırmak, hem ihracatçıya, hem ülkemize zarar vereceğinden bu tutum içinde ki 3- 5 ihracatçının bu yanlıştan acilen dönmelerinin de hem kendilerine, hem ülkemize, hem de çiftçimize yararlı olacaktır. En önemli rakibimizin üzümünü Türk üzümü diye Avrupa pazarına satıp pazarı kaptırmak, dürüst çalışan ihracatçımıza, tüccarımıza, ülkemize ve üreticimize ihanetten başka bir şey değildir.
Bizler tüm bölge borsaları ve diğer sivil toplum kuruluşları, çiftçi kuruluşlarımızla görüş alışverişi içinde olmaya devam ederek olayların takipçisi olacağımızı ve yetkililerden acil müdahale beklediğimizi bir daha tekrarlayıp, bu ülke için kime ne görev düşüyorsa hep birlikte yapmaya çağırıyoruz.' dedi.